ELINIZDEKI - превод на Български

имате
var
olduğunu
sahip
var mı
elinizdeki
в ръцете
elinde
kollarında
kucağımda
avuçlarının içinde
държите
tutuyorsunuz
tutmak
elinizde
saklıyorsunuz
tutarsanız
tutun
tutacaksınız
mi tutuyorsunuz
mı tutuyorsunuz
разполагаш
var
elinde
sahip
var mı
имаш
var
olduğunu
var mı
sahipsin
elinde
в ръката
elinde
koluna
avuç içine
avucunun içinde
има
var
olduğunu
sahip
bir vardır
sorun
bir

Примери за използване на Elinizdeki на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Elinizdeki dosyalar şifreli.
Файловете които имаш са кодирани.
Mesela şu elinizdeki.
Като този в ръката ви.
Elinizdeki bilgiyi de, nereden aldığınızı da bilmiyorum,… ama kesinlikle yanlış!
Не знам каква информация имате или откъде сте я получили, но е грешна!
Dakika. Başka biri daha ölmeden önce elinizdeki süre.
Минути, толкова е времето което имаш преди някой друг да умре.
Yaşayan birini görürseniz elinizdeki şırıngalar ile tedaviyi verin.
Ако срещнете живи, спасете ги с дозите, които имате във вас.
Sen bana elinizdeki bütün pastırma ve yumurtaları getir.
Дай ми всичкия бекон и яйца, които имате.
Elinizdeki en büyük yem çanını istiyorum.
Искам най-голямите семена, които имате.
Tahminim o ki elinizdeki harita eski?
Предполагам, имате стара карта?
Şematikler, güç dağıtımı, yaşam desteği ayarlamaları, elinizdeki her şeyi.
Схеми, разпределение на захранването, настройки на животоподдръжката, всичко, което имате.
Evet, ne yazık ki elinizdeki tek şans benim.
Да, за съжаление имате само мен.
Elinizdeki tabancayla gizlendiğiniz yerden çıktınız.
Вие изскачате с револвер в ръка.- Да.
Elinizdeki en vahşi sürüngeni istiyorum.
Искам най-опасното влечуго с което разполагате.
Yarbay elinizdeki ne?
Подполковник, какво имаме?
Elinizdeki o memenin değeri 250 bin dolar.
Цицата, която държиш струва 250, 000 долара.
Bayan Ruckheiser umarım elinizdeki tek şey bu değildir.
Г-це Рукхайзер, надявам се че не разполагате само с това.
Elinizdeki herşeyle kumar oynadınız, ne için?
Ти проигра всичко, което имаше, за какво?
Elinizdeki tek şey eski bir fotoğraf.
Имате само стара снимка.
Bu elinizdeki tek şans.
Имате само този шанс.
Elinizdeki bazı insanları ölesiye korkutan bir kasaba.
Градът ви плаши до смърт някои хора.
Elinizdeki dosyalara bir bakın.
Разгледайте записките в ръцете си.
Резултати: 113, Време: 0.0716

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български