сигурен
emin
kesin
güvenilir
güvenli
güvende
bilmiyorum знам
emin
biliyorum
bilirim
anlıyorum
tanıyorum се уверя
emin
olmayacağından emin olmak със сигурност
kesinlikle
kesin
eminim
elbette
mutlaka
şüphesiz
muhakkak
kuşkusuz
eminiz
aşikâr уверен
emin
kendinden emin
kendine güvenen
güvenli
güvende
güveniyorsun съм
falan
ben de
çok
artık
bir olduğumu
zaten
olduğum için
olduğumu
değilim
adım съм убеден
eminim
ikna
inandım сигурна
emin
kesin
güvenilir
güvenli
güvende
bilmiyorum сигурни
emin
kesin
güvenilir
güvenli
güvende
bilmiyorum сигурно
emin
kesin
güvenilir
güvenli
güvende
bilmiyorum съм убедена уверени
emin
kendinden emin
kendine güvenen
güvenli
güvende
güveniyorsun се уверете
emin
olmayacağından emin olmak се уверим
emin
olmayacağından emin olmak се увери
emin
olmayacağından emin olmak
Yukarıdaki çatı katında Zhou, güvercinlerinin güvende olduğundan emin . Горе на покрива Джоу е уверен , че неговите повереници ще бъдат невредими. Bu gece hiçbir şeyin içeri girmeyeceğinden emin olacağım. Тази вечер ще се уверя , че нищо няма да влезе. Babamdan nefret ettiğimi sanıyordum ama şimdi emin değilim. Преди си мислех, че той ме мрази, но сега вече не съм убеден в това. Dün gece istediğini aldığından emin misin? Със сигурност получи това, което искаше снощи, нали?Emin olmak için yarın ilk iş Psişik Birliği Tahlil Laboratuarına götürün.Но за да е сигурно утре го заведете в Тестовия Център на Пси Корпуса.
Не съм убедена . Ben sadece bu süreci ne kadar hızlandırmak istediğimden emin değilim. Просто не съм уверен , че искам да ускоря този процес. emin değildim ve hala da emin değilim.не бях сигурна. Още не съм . Evet, gelinin evine güvende gittiğinden emin olacağım. Да, ще се уверя , че булката се е прибрала безопасно. Ama garajımda gereken malzemelerin olduğundan pek emin değilim. Но не съм убеден , че имам нужното оборудване в гаража. Ama Joe, sana söylemeyeceğimden emin olduğum şeyi söyleyeyim. Но, Джо. Нека ти кажа нещо. Със сигурност нямаше да кажа едно. Kan çıkacağından da emin olun. Evet. Покажете му вратата, момчета и се уверете , че кърви. Takım yönetimi emin ve dakik olmalı… Hiçbir hasta daha fazlasını isteyemez. Екипът действа сигурно и навременно… пациентът не може да желае повече. Искат да са уверени . Не съм убедена в това. Paul bu evin açılacağı konusunda neden bu kadar emin ? Защо Пол е толкова уверен , че домът ще заработи? Bütün bunları yapmama gerek yok. Spor salonuna gidip emin olacağım. Просто ще ходя на фитнес и работа, и ще съм си стройна. Eğer keskin dişli adamı bulursam, Seni tekrar incitmeyeceğine emin olacağım. Ако открия мъж с остри зъби ще се уверя , че няма да те нарани отново. Ama savcının, onun dışında kimseye dava açacağına emin değilim. Но не съм убеден , че прокуратурата ще повдигне обвинения срещу някой друг, освен срещу него.
Покажете още примери
Резултати: 18954 ,
Време: 0.0955