Примери за използване на En sert на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
En sert çelik olsa, bir iz dâhi bırakamaz.
Almanyanın en sert esir kampını yönetiyorsun.
ARASGÜLÜ en sert rakibi olacaktır.
Tanıdığım en sert şerefsizdi.
Dünyanın en sert ağacı.
Bu çiğneme yeteneği en sert bitkinin bile sindirimini hızlandırır.
Riggins, sözde bölgedeki en sert adamlardan birisin!
Bilindiği üzere elmaslar dünyanın en sert maddesidir.
Fransa Roman göçmenler konusunda belki de Avrupanın en sert politikalar izleyen ülkesi.
Ondan sonra, seni bildiğim en sert boşanma avukatına yönlendireceğim.
Bu kasabanın en sert adamı benim, biliyorsun.
Te, o zamanlar, beyaz yakalı bir suçluya verilmiş olan en sert cezalardan birisine çarptırıldı
Şayet ajanınız derhal geri çekilmezse, ülkemin en sert diplomatik önlemleri alarak misilleme yapmaktan başka seçeneği kalmayacaktır.
Birkaç aylık yavrular bile en sert bambu köklerini kemirebilirler. Bunun için de oldukça hevesliler.
Deriden kurtulabilirsin belki ama içinde insanoğlu tarafından bilinen en sert metaller ve düzenekler var.
Şimdi dediğimde, ona en sert vuruşunu yapmanı istiyorum. Korkudan altına işeyecek.
Bu şimdiye kadar uygulanan en sert yaptırımlar ve Kasım ayında başka bir seviyeye ilerleyecekler.
Reutersin bildirdiğine göre, bu çalışmalarda AKnin şimdiye kadar bir üye ülkeye yönelttiği en sert eleştiriler yer alıyor.
Tabloidden yapılan basın açıklamasında,'' Kuririn gazeteci ve editörlerinin son birkaç aydır uğradığı zorbalık en sert tedbirlerle devam etmektedir.'' ifadesi yer alıyor.
bir üye ülke hakkında kullandığı en sert üsluplardan biriyle azarladığı Bulgaristandaki yüksek seviyedeki yolsuzluk ve organize suçun ülkedeki idare ve yargıya ilişkin sorunları azdırdığını söylüyor.''.