Примери за използване на En güzel на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
En güzel şey'' de ne demek?
Bu bir erkeğin benim için yaptığı en güzel şey.
Dünyadaki en güzel şeyi kaybettim.
Kuş gözlemciliği için dünyanın en güzel yerlerinden biridir.
Bu oteldeki en güzel Haziran gelini olacaksın, tatlım.
Mike, bu duyduğun en güzel şey değil mi?
Bu işin en güzel tarafı ne biliyor musun?
Знаеш ли кое й е хубавото на тази работа?Sen hayatımdaki en güzel şeysin.
Ти си най-прекрасното нещо в живота ми.Mel ve Lindsaye yaşayacakları en güzel düğünü hazırlamamam gerek.
Ще дам на Линдзи и Мелани най- красивата сватба.Bu bana söylediğin en güzel şey.
Това е най-милото нещо, което някога си ми казвала.Jennyi üç yıl önce evlat edindik. Hayatımda yaptığım en güzel şey.
Преди три години осиновихме Джени, най-хубавото нещо, което съм направил.Voguehausu yaratmak hayatımda aldığım en güzel kararlardan biri.
Логос беше едно от най-добрите решения, които някога съм взимала.Al bunu giy dünyadaki en güzel şeyleri yapacağız al bakalım.
Hala dünyanın en güzel kadını olduğumu mu düşünüyorsun?
Още ли мислиш, че съм най-красивата жена на света?Gördüğün en güzel şey değil mi bu?
Не е ли това най-красивото нещо, което си виждал?San Gennaro Festivalinin en güzel tarafı ne, biliyor musun?
Знаеш ли, кое му е хубавото на Празника на Свети Дженаро?Katie Hethingtonın yüzünde yara varsa Rory kesinlikle oradaki en güzel kız olacak.
Щом Кейти Хетингън има рана на лицето си… Рори определено ще бъде най- красивата там.Hayatım, bu, bugüne kadar duyduğum en güzel şey.
Имаше толкова надежда. Мила, това е най-прекрасното нещо, което съм чувала.Bugüne kadar duyduğum en korkunç ya da en güzel şeydi.
Това е най-ужасяващото… или най-милото нещо, което някога съм чувала.şehirdeki en güzel kız olduğunu söylerdim.
щях да кажа, че си най-хубавото момиче в града.
