Примери за използване на Geçmişteki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Geçmişteki hataları tekrarlamayın.
Geçmişteki hatalardan hiç söz etmiyorum.
Endişelenme, geçmişteki suçlarından kurtardım onları.
Ve davranışlarınızla ya geçmişteki karmayı dönüştürüyor ya da yeni bir karma yaratıyorsunuz.
Savaş Departmanı, bu şubenin dosyalarını denetlemeye karar verdi.- Geçmişteki ve şimdikileri.
Yapma ama, geçmişteki kötü şeylere takılmayalım.
Geçmişteki hatalar.
Geçmişteki görkemin hayaletleri.
Geçmişteki her iki kriz Türkiyenin kendi dinamiklerinin ürünüydü.
Geçmişteki yanlışlarınızı tekrarlamayın.
Geçmişteki hatalarımı tekrarlamaktan kaçınıyordum.
Girişimin geçmişteki terör hareketleriyle kıyaslanınca bu bir başarıydı!
Geçmişteki hatalardan ders çıkarmak bir bilim adamı olarak sorumluluğunuz.
Dedi geçmişteki kadın.
Geçmişteki ben olacak.
Geçmişteki sevgililerimizden konuşuyorduk.
Dolayısıyla geçmişteki insan medeniyetleri bu sebepten dolayı defalarca yok edilmiştir.
Geçmişteki hataların ayağına dolanıyor.
Saygılar, geçmişteki Barney.''.
Elena, muhtemelen geçmişteki anılarla kendine işkence etmiyorsun.