GETIRDIĞINI - превод на Български

доведе
getirdi
yol
sürükledi
neden
yönlendirdi
sonuçlandı
çağırdın
sebep
yöneltti
носи
taşıyor
giyiyor
takıyor
getirdi
getirir
getiriyor
taşır
taktığını
giyer
yanında
е донесъл
getirmiş
води
suları
götürüyor
getiren
getirdi
rüzgar attı
yol açar
getiriyor
götür
çıkıyor
götürür
докара
getirdi
bıraktı
götürdü
е взел
aldı
götürmüş
kaçırdığını
alan
getirdi
alacak
ele
носиш
giyiyorsun
taşıyorsun
takıyorsun
getirdin
taktığını
getiriyorsun
yanında
taşırsın
giyeceksin
носят
taşıyor
giyiyor
takıyor
taşır
giydiği
getirmişler
giyer
getiriyorlar
taşıyan
getirir
водиш
götürüyorsun
getirdin
getiriyorsun
liderlik
yönet
mi götürüyorsun
önden
mı getiriyorsun
mi götüreceksin
mı götürüyorsun
довел
getirdin
getiren
neden
çağırdın

Примери за използване на Getirdiğini на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Eddy bana bir melek getirdiğini söylemişti.
Еди ми каза, че води ангел.
Onları New York şehrine kimin getirdiğini biliyorum.
Знам кой ги е донесъл в Ню Йорк.
Sadece altını taşımak için kaptanın iki tane gemi getirdiğini anlıyorum.
Разбрах, че капитанът е взел два кораба за пренасяне на златото.
Bana ne getirdiğini biliyor musun?
Знаеш ли какво ми носиш?
Dört yapraklı yoncanın şans getirdiğini herkes bilir.
Всички знаем, че четирилистните детелинки носят късмет.
Kingston Tanner, kendi kürsüsünden Tanrısının kurtuluşu getirdiğini söyledi.
Кингстън Танър заяви от амвона си, че неговият Бог носи спасение.
Beni buraya neden getirdiğini bilmiyorum John.
Не знам защо ме доведе тук, Джон.
Kennin Tapınağındaki Dogen utanmadan, Çinden Budanın gerçek öğretilerini getirdiğini söylüyormuş.
Че Доген от храмът Кеннин безсрамно казва, че е донесъл от Китай истинските учения на Буда.
Polislere Old Towna neden getirdiğini söylemek için 10 saniyen var?
Имаш точно 10 секунди, да ни кажеш, защо ни водиш ченгета в Стария град?
Şarabı getirdiğini bilmiyordum. Farkındayım.
Не знаех, че носиш виното.
İyi şans getirdiğini söylerler.
Казват, че носят късмет.
Bunun ona şans getirdiğini düşünürdü.
Смяташе, че му носи късмет.
Öğrenmek istediğim şey, beni neden buraya getirdiğini…-… ne zaman söyleyeceğin?
Искам да знам кога ще ми кажеш, защо ме доведе тук?
Beni getirdiğini bilmiyor mu?
Тя не знае ли, че ме водиш?
Eğer beni buraya getirdiğini öğrenirlerse ceza almaz mısın?
Ще бъдеш ли наказан, ако разберат, че си ме довел тук?
Ne getirdiğini bir görelim.
Да видим какво носиш.
Onların bana şans getirdiğini düşünüyorum.
Смятам, че ми носят късмет.
Operanın kötü şans getirdiğini düşünüyorsun.
Мисля, че чух, че операта носи лош късмет.
Bu şarkının beni buraya getirdiğini biliyor musunuz?
Знаеш ли това е песента, която ме доведе до тук?
Çünkü onları neden buraya getirdiğini anlayabiliyorum.
Защото разбирам защо си ги довел тук.
Резултати: 208, Време: 0.0954

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български