Примери за използване на Gittiğim zaman на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama gittiğim zaman öğrenecek.
Laboratuvara gittiğim zaman, ne yapacaksın?
Sanırım, bunun bize çok şey anlattığını kanıtladık. Gittiğim zaman, gitmiş olursun.
Sadece yalnız gittiğim zaman.
Bir dakika içinde nedenini anlayacaksınız, çünkü Eileene görmeye gittiğim zaman, inşa etmek istediğimi söylediğim şeydi bu.
Gittiğim zaman Rosdan gelecek herhangi bir şeye dikkat kesilmeni
Cennete gittiğim zaman sigaramı yakıp,
Küçük olmak istedim-- Plaja gittiğim zaman kollarımın biraz daha güçlü olmasını isterdim.
Neptunee gittiğim zaman bana pislik gibi davrandığı için benimle tekrar beraber olsun diye bağıracağımı
Bil diye söylüyorum, ben Londraya gittiğim zaman Will ile ilişkimiz sona ermemişti.
Alışverişe gittiğim zaman… -Tamam. Şarap şişesine bakıyorum, büyük bir logo görüyorum ve şöyle yazıyor.
Pekalâ kampa gittiğim zaman Binbaşı Tallmadgei bul ve bir züppe olduğunu söyle sonra da'' Genevieve'' de.
İspanyada Salamancaya gittiğim zaman Plaza Mayora doğru çekildim, hem de günün her saatinde.
Bu fotoğrafı Baffin Adası'' nın kuzey uç noktasında bir takım İnuit fertleriyle denizgergedanı avlamaya gittiğim zaman çekmiştim. Bu adam, Olayuk, bana büyükbabası hakkında muhteşem bir hikaye anlatmıştı.
Bir gün ebedi istirahatgahıma gittiğim zaman kapısı olan bir duvarın yanında uyanırsam umarım Carter orada olur da bana kefil olup öbür tarafta işlerin nasıl yürüdüğünü gösterir.
New Yorka gittiğin zaman, kendi kendime keşke peşini bırakmasaydım diyordum.
Sen görmüş müydün, benimle sürgüne gittiğin zaman?
Guy…- Bizi sevdiğini sanıyordum savaşa gittiğin zaman bile.
Gittiğimiz zaman.
Üniversitede Parise gittiği zaman içmişti.