ZAMAN - превод на Български

време
zaman
süre
sürer
hava
uzun
zamanında
vakti
saati
anda
zamanlar
път
kez
sefer
defa
zaman
daha
yolu
yol
yolculuklar
kere
винаги
her zaman
hep
daima
sürekli
herzaman
her daim
значи
yani
demek
o zaman
öyleyse
anlamı
peki
o halde
anlama geldiğini
şimdi
ifade
момент
dakika
bir dakika
saniye
bir saniye
anlık
anında
an
anı
zamanı
noktada
често
sık sık
sıklıkla
sık
genellikle
sıkça
çoğu zaman
genelde
çoğunlukla
hep
sürekli
времето
zaman
süre
sürer
hava
uzun
zamanında
vakti
saati
anda
zamanlar
времената
zaman
süre
sürer
hava
uzun
zamanında
vakti
saati
anda
zamanlar
пъти
kez
sefer
defa
zaman
daha
yolu
yol
yolculuklar
kere
моментът
dakika
bir dakika
saniye
bir saniye
anlık
anında
an
anı
zamanı
noktada
времена
zaman
süre
sürer
hava
uzun
zamanında
vakti
saati
anda
zamanlar

Примери за използване на Zaman на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ama zaman değişti, uyum sağlamamız gerek.
Но времената са се променили и ние трябва да се адаптираме.
Birlikte iyi zaman geçirdiğin adam.
A-a-a човек с който имаш добри времена.
Hayır, çoğu zaman öyle hissediyor oluyorum
Не, много пъти, е просто как се чувствам
Mesajdan sonra buluştuklarından da haberin yok o zaman.
Значи не знаеш, че след това са се и срещнали?
Evet, bu tür şeyler her zaman başına gelir mi?
Да, но неща от този тип, не ти се случват често, нали?
Zaman geçebilir ama hala biliyorum
Времената може да са се променили,
Belki de şu zaman pek romantik olmayabilir,
Може би моментът не е най-романтичният,
Bu sıkıntılı zaman için bir tavsiye.
Съвети за размирните времена.
Savaşın sisi altında gerçek düşman her zaman görülemez.
Истинският враг, често не се забелязва в мъглата на битката.
Şehirde onu tanımayan tek kişi sensin o zaman.
Значи си единственият в този град, който не го познава.
Evet, ama zaman değişiyor değerler değişiyor.
Да, но времената са промениха, дори традициите ни се измениха.
Yaşlı bir adam öldüğü zaman, hayatının sona erdiğini düşünürsün.
Смяташ, че моментът, в който умира старецът, е краят на неговия живот.
Daha fazla zaman beklemek daha iyidir.
Много е по-добре е да изчакате по-добри времена.
Ayrıca bu bir dedikodu değil. Her zaman olduğu gibi bunu da yayabilirsiniz.
И това не е слух, често се случва и това може да го казвате.
Oysa zaman değişse de insan fıtratı aynıdır.
Времената се менят, а човешката плиткоумност си е все същата.
Bunun en iyi zaman olup olmadığını bilmiyorum ama… ben bu -kadınla- evlenmiyorum.
Не знам дали моментът е подходящ, но няма да се венчая за тази жена.
Zaman zor, Vic.
Трудни времена Вик.
Ancak, zaman değişti, ve ilk izlenimler de önemli….
Обаче, времената са се променили, и първите впечатления също са от значение….
Annelerim, zaman yaklaşıyor. Artık Globee gitmelisiniz.
Майчици мои, моментът наближава, вървете към"Глоуб".
Zor zaman.
Трудни времена.
Резултати: 33222, Време: 0.1014

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български