Примери за използване на Gittikçe на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama gittikçe iyiye gidiyorum.
Ağrı gittikçe azalır.
Bana mı öyle geliyor yoksa ofis gittikçe karanlıklaşıyor mu?
Howard. Bu dava gittikçe büyüyor.
Gittikçe benim kadar çalışkan oluyorsun!
İşler gittikçe tuhaflaşıyor.
Gittikçe senden daha kötü oluyorum.
Gittikçe zayıflıyor bedeni.
Öncesinde depresyonda olduğumu düşünürsen…- Gittikçe garipleşiyor.
Demet( Sanem) gittikçe güzelleşiyor.
Gittikçe ağırlaşıyorsun.
Masallar gittikçe güçleniyor.
Galiba gittikçe daha iyi biri oluyorum.
Tehlike gittikçe yaklaşıyordu.
Görünüşe göre, madende derinlere gittikçe durum daha da kötüleşiyor.
Gittikçe daha iyi oluyorsun. Pes etme.
İşler gittikçe garipleşiyor.
Gittikçe iyiye gidiyor.
Gittikçe zayıflıyorsun.
Emekwinin küçük oglunu alan kilisedeki seytandi ve gittikçe güçleniyor.