Примери за използване на Giymek zorunda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu astronot uzay elbisesi giymek zorunda.
Yıldır kostümün kafasını giymek zorunda olmayan tek öğrenciydim.
Bunu giymek zorunda değilsin.
Ayrıca en son hanginiz bir görev için bikini giymek zorunda kaldı?
Ayak partisi, ayakkabı bile giymek zorunda değilsiniz.
Astronotlar uzayda bir iç çamaşırını üç dört gün giymek zorunda.
Ve biz bu komik şeyleri giymek zorunda mıyız?
Dünyanın en aptal kıyafetlerini giymek zorunda kalmıştık.
Neredeyse bütün öğrenciler okul üniforması giymek zorunda.
O altın renkli dar şortu giymek zorunda kaldığımı hatırlıyor musun?
Elbise giymek zorunda mıyım?
Şey giymek zorunda.
Ama giymek zorunda olduğum maskenin altına bakınca boşluktan başka bir şey görmüyorum.
Bugün giymek zorunda değilsin.
Peki kostüm giymek zorunda mıyım?
Cenazedeki herkes şık, harikulade kıyafetler giymek zorunda.
Elbise giymekte ısrar edecekse külotlu çorap giymek zorunda.
Burada olduğumuz sürece onları giymek zorunda değilsin artık.
Ama seçtiğim kıyafeti giymek zorunda.
Erkekler ceket, kravat giymek zorunda değil bence.