Примери за използване на Hediyenin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Mükemmel büyük hediyenin içine hediye-verme tatili hediyeleriyle kombin ettiğimi varsayalım mı?
Eppsin verdiği hediyenin tarif olduğunu anladı.- Ne?
Annem her zaman en iyi hediyenin kalpten geldiğini söylerdi.
Burada hediyenin maddi değerinin hiçbir önemi yoktur.
Hediyenin kötü zamanı mı olur?
Hediyenin devamı var aslında!
Bu da hediyenin bir parçası mı?
NOT Hediyenin tadını çıkar.
Asıl ben hediyenin parasını istiyorum.
Bu da hediyenin bir parçası.
Hediyenin tadını çıkar.
Sorun değil. Hediyenin üzerine senin ismini de yazacağız.
Hediyenin paketi çok önemli.
Bunu, düğün hediyenin bir parçası olarak düşün.
Öyle mi? Ağlamaya başlaman da, hediyenin bir parçası mıydı?
Bayakalar, ormanın verdiği en güzel hediyenin müzik olduğuna inanıyorlar.
Bu hediyenin bana bir sebep uğruna verildiğini söyledin. Artık onun ne olduğunu biliyorum.
Bu hediyenin sana sıkıntı vereceğini biliyorum
senin için sakladığı hediyenin… onu kendi ızdırabına saplayan bir çapa olduğunu söylermisin. Ve ona.