Примери за използване на Hesaba на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bazı restoranlarda hesaba bahşiş de dahil edilmekte.
Para gelmiş, hesaba aktarmam kaldı bir tek.
Her şey hesaba katıldığında, oldukça iyi bir TV.
Özel kumarhanelerinde hesaba 25 bin dolar yatırdım.
Hesaba sadece senin erişimin var.
Bunu da hesaba ekleyin tamam mı?
Size fonları ucuza ve hesaba sipariş etme fırsatı sunuyoruz.
Nasıl istersin? Hesaba mı, para mı?
Evet. 90 dolarlık hesaba 7 dolar bahşiş bırakmışlar.
Yarısını hesaba yatırdım.- Yarısını mı?
Bu sayede arkadaşlıklarınızı kurarken, dış görüntüyü de hesaba katabileceksiniz.
Diğer 750.000 dolar hesaba dün geçmiş.
Evet öyle ama bunların hiçbiri benim hesaba yazılmadı.
Yok, hayır, ödemi hesaba katmıyorsun.
Kıçımı geri çekecek birini hesaba katıyordum.
Ama bir kez bile hesaba elini uzattığını görmedim.
Doğrudan hesaba.
Oh Jung Hee tarafından hesaba 500 dolar yatırıldı.
Şu iki adama içki ver, benim hesaba yaz.
Nakit mi ödeyeceksiniz, yoksa hesaba mı göndereceksiniz?