Примери за използване на Izin vermeyecekler на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada kalmana izin vermeyecekler.
Orada sigara içmene izin vermeyecekler, Maddy.
Öylece yürüyüp gitmene izin vermeyecekler.
Onu bugün görmemize izin vermeyecekler.
Huzur içinde ölmeme bile izin vermeyecekler.
Dışarı çıkmana izin vermeyecekler.
Ben gitmiyorum, ona da izin vermeyecekler.
Öyleyse ayrılmalısın çünkü burada kalmana izin vermeyecekler.
Gelecek haftanın maçında oynamana izin vermeyecekler.
Sanırım bu vahşiler geçmenize izin vermeyecekler.
Ama asla hiçbir şey için gitmeme izin vermeyecekler eğer aptal şeyimi bulamazsam üstümü.
Onu vatana ihanet ile suçlamışlar. Ve düzgün bir cenaze yapmamıza da izin vermeyecekler.
komutanın oğlu Benitoyu görmeme izin vermeyecekler.
Orada öyle berbat ettin ki, başın öyle belada olacak ki adını verdikleri kahrolası mekanda bile çalmana izin vermeyecekler.
Şunu gördünüz mü? Bununla uçağa binmeme izin vermeyecekler, ama uçakta verecekler.
Bunu kim izin verdi?
Giles, Buffyyle konuşmama izin ver. Çünkü sanırım o beni anlıyor.
Seçmelere katılmama izin verdiğiniz için sağ olun, ama yapamam.
Ve seninle alay etmesine izin verme çünkü, iyi bir espri anlayışı var.
Nedimen olmana izin verdiğin için teşekkür ederim Sara.