Примери за използване на Kapatan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada da paralellikler var. Muhayenehanelerini kapatan doktorlar.
İş yerinde, benim yerimi kapatan bir araba vardı.
Soygun için büyük oyun odasındaki ışıkları kapatan senin giriş kodundu.
Audiogalaxyyi etkin bir şekilde kapatan bir dava açtı.
eski bir kartonpiyeri kapatan bir sürü eskimiş boyadan başka bir şey yok.
Doğup büyüdüm. Hatırlayabildiğim ilk anılarımdan bazıları, sokağın sonunu kapatan devasa gemiler
İşlerini ciddiye almadıkları için kampı kapatan çocuklarla ilgili olan mı?
Bence alarmı kapatan Lulu olabilir, bu talihsiz soygunun başarısını göğüsleyen habersiz katılımcı!
Taziye defterini pazar geceyarısı kapatan hükümet, buna ayırdığı üç günlük sürenin sonunu belirtmiş oldu.
Jackin sokakta yüzünü kapatan gazetelerle yatışı.
zorlamak istiyorsanız… Mandalı kapsayan sert polimerden tamamen kapatan.
Benim için hakiki edebiyatın başladığı yer, kitaplarla kendini bir odaya kapatan adamdır.
Bir gün bir çocuk pornosuna ceza vermen, diğer gün de bodrumuna bir kadını kapatan adamla ilgilenmen gerekiyor.
Patikadan aşağı inerken yolu kapatan asma yapraklarını kenara ittik
parmaklarınla ilgilenmek için bazı bahaneler ortaya çıkarırdı Eski halim yüzünü kapatan saçlarına dokunurdu tam
hatta bu kirli enerji santrallerini kapatan ya da dağ başındaki kömür madenini kaldırmaya uğraşan yüzlerce gencin yakalanması gibi direk eylemleri gerektirse bile.
111 binden fazla işletmeyi kapatan, 500 bin kişinin gelirini
Pencereyi kapatan ayna.
Pencereyi kapatan Bayan Cubittti.
Bizi buraya kapatan benim.