Примери за използване на Kentin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kentin batı ve güneyinde büyük bir tahkimat sistemi meydana getirilmişti.
Kentin ana caddesinde bir kahve içmek, Fransız Rivierasında içilen kahveyle aynı fiyata geliyor.
Kentin yüksekçe bir yerinde uzun kaidenin üstünde Mutlu Prensin heykeli duruyordu.
Kentin insanları her zaman kabul edilebilir kişirlerdir.
Kentin Hıristiyanlığın yayılmasında önemli bir rol oynadığı bilinmektedir.
Tuliver… bana kentin bütün kumarhanelerinden 20 milyon dolar çaldırdı.
Kentin bahçesinden birkaç elma aldı.
Annesi- Kentin ilk karısı,
Kentin havaalanı, demiryolu istasyonu
Sadece runes kentin açık artırmada alınıp satılabilir.
Kentin kullandığı gözlük ve takım elbise ise, kostümüdür.
Ayrıca her kentin bir tanrı ya da tanrıçası vardı.
Kentin en güzel ve sakin yerlerden biri.
Kentin ayrıca ofis kapısını kilitleyen ses güvenlik sistemi var.
Ama Kentin bilgisayarına girmeden Babylondan ne aldığını öğrenemeyiz.
Kentin civarında üç kent daha kuruldu.
Bu kentin halkı kaliteli olanı hak ediyor.
Ziyaretçiler kentin en iyi restoranlarının 13ünden spesiyal lezzetleri tatma fırsatı buldular.
Trafiği daha da rahatlatmak için kentin çevresine köprüler ve tüneller de inşa ediliyor.
Nasıl bilebilirdim, bu kentin, aşkın boyutlarına göre kurulduğunu?