Примери за използване на Konuşmaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Konuşmaya devam edersen, seni bagaja koyacağım.
Konuşmaya devam et ben de buradaki oksijeninin keseyim,
Kes ile konuşmaya, iznim yok.
Konuşmaya karar vermişsin.
Konuşmaya saygım yok mu?
Şimdi, ilk önce, konuşmaya çalışacağımız şey üzerinde… mantıklı olalım.
Konuşmaya başla Thorrn.
Konuşmaya devam et Jack.
Bu saçma konuşmaya engel oldum.
Bu konuşmaya üst kattaki pencerenin yanında devam edebilir miyiz?
Profesör Flostre, ben bir filozofla konuşmaya geldim.
Sen konuşmaya devam edebilirsin.
Mesela senle konuşmaya geldiğimde şu web sitesindeydin?
Konuşmaya devam et.
Konuşmaya hazır mısın?
Umarım dünya patlamak üzeredir de bu konuşmaya bir son verebiliriz.
Benim de seninle konuşmaya niyetim yok.
Ne oldu da aniden İçişlerine Fusco hakkında konuşmaya başladın?
Daha çok konuşmaya benziyordu.
Onunla konuşmaya çalıştım, onu nasıl öylece öldürebildiğini sordum.