KONUŞTUK - превод на Български

говорихме
konuştuk
konuşuyorduk
bahsettik
görüştük
söz
sohbet
biz konuşuyorduk
разговаряхме
konuştuk
konuşuyorduk
görüştük
konuşurduk
konuşuyoruz
ben konuşuyorduk
обсъдихме
konuştuk
tartıştık
görüştük
konuyu
обсъждали сме
konuştuk
tartıştık
konu hakkında konuştuk
разговор
sohbet
konuşmak
muhabbet
görüşme
tartışma
bir telefon
приказки
konuşmak
masal
hikayeleri
laf
hikayeler
sözler
muhabbeti
öyküler
говорих
konuştum
konuşuyordum
görüştüm
bahsettiğim
anlattığım
söyledim
говорехме
konuştuk
konuşuyorduk
bahsediyorduk
konuşurduk
hakkında konuşuyorduk
söz
sohbet
говорим
bahsediyoruz
konuşuyoruz
konuşmak
söz
konuşuruz
konu
mi bahsediyoruz
mı bahsediyoruz
hakkında konuşuyoruz
neden bahsediyoruz

Примери за използване на Konuştuk на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Sadece konuştuk.
Konuştuk sadece.
Просто говорехме.
Bayım, çalışanımızla konuştuk. Kapıyı tamir ettirmeniz ya da değiştirmeniz gerekiyormuş.
Говорих с човека и той ви е казал, че трябва да смените вратата.
Fernando ve ben biraz konuştuk.
аз водим малък разговор.
Prue, bunu konuştuk zaten.
Прю, вече го обсъдихме.
Dinle… Onunla yüzlerce kez konuştuk.
Чуйте… обсъждали сме го вече 100 пъти.
İki gün önce konuştuk.
Разговаряхме преди два дни.
Konuştuk falan değil.
Така или иначе ние не си говорим.
Pardon. Michellele konuştuk biraz, 36 saat boyunca yatakta çakılıp kalacak.
Извинете, говорехме с Мишел, която трябва да е на легло в следващите 36 часа.
Sayın yargıç Clayton ile konuştuk. Avukatı Bayan Florricki dava etmek istiyor.
Ваша чест, говорих с Клейтън, и той поиска да съди адвоката си, г-жа Флорик.
Dün gerçektende konuştuk bunu.
Но всъщност го обсъдихме вчера.
Mayle Floridada dürüstçe konuştuk.
С Мей проведохме откровен разговор във Флорида.
Bu konuyu defalarca konuştuk.
Обсъждали сме този въпрос наистина много пъти.
Evet, her şey hakkında konuştuk.
Да, разговаряхме за всичко.
İş birliğinden konuştuk, ama onlar çok daha kötü durumda.
Говорим си за колаборационисти, но те са много по-зле.
Biz de bunu konuştuk. Eve uzun yoldan geleceğiz.
За това си и говорехме, ще се прибираме по дългия път.
Ailemle konuştuk ve benim için daha iyi olacağını düşündük.
Говорих с баща ми и преценихме, че за мен това е най-добре.
Bir kere konuştuk.
Проведохме един разговор.
Her şeyi detayıyla konuştuk.
Обсъдихме всичко в детайли.
Paige. Bunu milyonlarca defa konuştuk.
Пейдж, обсъждали сме го милиони пъти.
Резултати: 1147, Време: 0.0733

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български