Примери за използване на Memleketi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu küçük kasaba, dünyanın en büyük kalp cerrahlarından birinin memleketi.
Orası onun memleketi.
Memleketi San Marinodaki bir sonraki Grand Prixde özel tasarım bir kaskla Indianapolisteki aptalca hatasıyla dalga geçti ve ardından bir zafer kutlaması yaptı.
Fakat 2005te memleketi Herceg Noviye dönen Samir,
Kolombiyaya hoş geldiniz. Verimli ormanların, harika şelalelerin ve uyuz Bölüm suikastçilerinin memleketi.
Cazac siyasi değişim umudu taşıyor ve tutuklandığı, memleketi olan Tighinaya özgürce gitmek istiyor.
Orson, Indiana, medeniyetin beşiği meşhur Little Betty keklerinin psikopat araba yarışlarının ve dünyanın en büyük plastik ineğinin memleketi.
Memleketi Fransadan ayrılarak Sırbistanda yaşamaya başlayan Karl Haudbourg,
Rahibe Teresaya adanan bir müze, 19 Ekim Pazar günü memleketi olan Arnavutlukun İşkodra kentinde açıldı.
Başkanın memleketi Illinoisden 20 seçmen oyu Bay Obamaya giderken Mitt Romneynin memleketi olan Massachusettsteki 10 seçmen oyu da aynı şekilde Bay Obamaya gidiyor.
Oliverın memleketi.
Kuzey Bağdata gönderiyorlar. Orası, Saddam ve askerlerinin memleketi.
Cuma günü, Hayrullahunun Sırbistan-Karadağ ile Makedonya arasındaki sınırdan yaklaşık 500 kilometre uzaklıkta bulunan memleketi Mitrovac kasabasında,
Gelir, performans, yayın hakları, Chicagodaki paraya çevrilebilir fonlar ve ailenin memleketi New Mexicodaki stokları,
Evlat, seni memlekette iki kız mı bekliyor?
Ayrıca memlekette olanlara karşı bir direniş olduğumuzu iddia ediyor.
Senin kadar zeki birinin memlekette uygun iş bulamamasına şaşırdım.
Memleketine dönüyorsun Ethan.
Seni yine memlekette görmek çok güzel.
Memlekette bir mahallede yaşıyoruz.