Примери за използване на Oldukça ağır на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evet, üzerinize oldukça ağır şeyler attım.
О да, хвърлях някои доста твърди неща по вас.Oldukça ağır oldu.
Доста натежа.İşim oldukça ağır.
Работата ми е много тежка.Oldukça ağır.
Но тежат много.Antrenmanlarımız oldukça ağır geçiyor.
Тренировките ни са много тежки.Oldukça ağır.
Kış oldukça ağır geçmektedir.
Зимата е доста тежка.Oldukça ağır.
Много е тежко.Aromanın tadı oldukça ağır.
Иначе вкусът на чая е доста тежък.Bana karşı oluşturduğun oldukça ağır suçlamalar.
Bu aşamada, oldukça ağır.
В този момент, тя е наистина тежка.Amcam yaklaşık 100 kilo ağırlığındaydı. Oldukça ağır biriydi.
Чичо ми тежеше към 110 килограма- тежичък човек.Yıl yemiş, beyaz yakalı biri için bu ceza oldukça ağır.
Получил е 12 години; това е доста тежко за бяла яка.Tanrım Kat, bu gerçekten de oldukça ağır bir yük.
Боже. Кат, това е сериозна работа.Evet, senin başın ise oldukça ağır.
Да, главата ти е наистина тежка.Sosyal hayatın üzerindeki etkisi yaşam kalitesini etkileyen oldukça ağır olabilir.
Въздействието върху социалния си живот може да бъде доста тежки, за да повлияе на качеството на живота си.Bir kişi bu aleti çalabilir ve neredeyse-- bu oldukça ağır-- tek başına taşıyabilir.
Така че един човек можел да свири, и почти-- това е доста тежко-- да носи латерната.Araştırıcı onlara oldukça ağır sorular sormuş, sorulardan biri şuymuş:“ Dünya niçin düşmüyor?”.
Изпитващият им поставил доста трудни въпроси и сред тях един бил:“Защо Земята не пада?”.Ev… Evimde oldukça ağır kutularlar var ve onları gardırobumun üstüne koyacak güçlü bir kol gerek.
Аз всъщност имам едни кашони у дома, които са наистина тежки и имам нужда от ama kırık oldukça ağır, bu da demek oluyor ki iç kanaması olabilir.
но фрактурата е доста тежка, което значи че може да има вътрешно кървене.
