Примери за използване на Onu ikna etmeye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kararını vermeden önce onu ikna etmeye çalışmalısın.
Hâlâ onu ikna etmeye çalışıyorum.
Çünkü onu ikna etmeye çalışıyordum.
Onu ikna etmeye çalıştım, ama her zaman çok işi vardı,
Onu ikna etmeye çalıştım ve o doktor, Doktor Paul denilen herif beynini yıkamış.
Her şeyin yolunda olduğuna onu ikna etmeye çalış Piñeironun avukatlarının bir oyunu olduğunu söyle.
Bu nedenle de, tamamen iyi niyetle, onu ikna etmeye çalıştık… ve bunu yaparken de… onun hislerini
Şu an bize yardımcı olmuyorsun. Burada oturduk ve…-… onu ikna etmeye çalışıyoruz.
NasıI gidiyor? Sabahtan beri onu ikna etmeye çalışıyorum. Ve sadece takımını desteklemek için geldi.
Bana ayrılacağını söylediğinde onu ikna etmeye çalıştım, ama çok geç olduğunu söyledi.
Zack ve Leonard seninle evlenmemesi için onu ikna etmeye gitmişlerdi ve başarmışlardıda.
Seviye BB ajanı olduğuma onu ikna etmek uzun sürmedi.
Nate, onu ikna etmek zorundasın.
Tek carem onu ikna etmek.
Senin bıraktığına onu ikna etmemiz gerek.
Onu ikna etmelisin.
Onu ikna etmem gerekiyordu.
Ardından onu ikna etmeliyiz.
Onu ikna etmem gerekti.
Onu ikna etmek zorundasın.