Примери за използване на Orada oturup на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Orada oturup bana hakaret edebilirsin veya yardım edersin.
Orada oturup bağırıp çağırıp beni yargılayabilirsin ya da sen de katılabilirsin.
Orada oturup bebek gibi ağlamaman gerektiğini düşünüyorum.
Orada oturup sineye mi çekeceksin?
Orada oturup üç saat boyunca'' Hayatımı geri istiyorum'' diye bağırdı.
Orada oturup böyle ağlamaya devam mı edeceksin?
Orada oturup uyukluyor, ve zilin çalmasını bekliyor.
Orada oturup rol mü yapacaksın?
Sence Jack Donnaghy orada oturup insanların ne dediğini mi düşünüyor?
Orada oturup tüm gün kendi kendine sırıtabilirsin ya da binmeme izin verirsin?
Saatlerce orada oturup ödev yaptı. Geometri.
Orada oturup ölmesini izledim.
Orada oturup bizimle dalgasını geçiyordur.
Nasıl orada oturup bunları dinleyebiliyorsun?
Böylece orada oturup bunları not alıyorlar değil mi?
Orada oturup rezaleti izledin.
Orada oturup sadece bunları mı, düşünüyordun?
Her gün orada oturup bunları nasıl dinleyebiliyorsun?
İnsanlar orada oturup konuşmadığın için seni garip buluyorlar.
Bütün gün orada oturup okuyor.