ORADA - превод на Български

вътре
içeri
içinde
var
orada
içine
burada
е там
orada
orada olduğunu
burada
şurada
tarafta
bir yer
dışarıda olduğunu
şurada duruyor
tam şurada
bir durum var
беше там
oradaydı
tam buradaydı
burada olduğunu
горе
yukarı
üst katta
orada
kaldır
tepede
çık
долу
aşağı
orada
alt katta
yere
burada
aşağı katta
indir
indirin
eğil
има
var
olduğunu
sahip
bir vardır
sorun
bir
навън
dışarı
hava
dış
çıkmak
orada
burada
çıkış

Примери за използване на Orada на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Alex halen orada ve korkarım ona bir şey olacak.
Алекс още е там и се боя, че ще й се случи нещо.
Bu tetiklemek için bir şey şey, orada ona olmuş olmalı.
Вътре трябва да му се е случило нещо, което да предизвика това.
Ancak o gece odasına gittiğimde orada değildi.
Но когато отидох в стаята му онази нощ, той не беше там.
Baba! Orada ne yapıyorsun?
Какво правиш горе, татко?
Orada her ne varsa,
Каквото и да има долу е ледено,
Bayanlar ve baylar, orada birinin gerçekten çok parası var.
Дами и господа, някой навън има доста пари в брой.
Hayır, kızım orada ve onu almamız lazım.
Не, дъщеря ми е там и трябва да я взема.
O kadar yol katettim ama sen orada bile yoktun.
Изминах целия този път, а ти дори не беше там.
Gözleri faltaşı gibi açık olsa da Uyuyan bir kalp vardır orada.
Макар отворени да са очите, вътре има спящо сърце.
Orada beni seksi seksi sevmek isteyen bayanlar görüyorum.
Горе виждам няколко дами, които искат да ме обичат секси.
Orada kalsaydık nasıl bir yaşamımız olurdu? Bunu bir düşün bence.
Мисля си какъв щеше да бъде животът ни, ако бяхме останали долу.
Leo yere orada olduğunu ve emin onu bulabilirsiniz birçok yolu var duyuyorum.
Лео е някъде навън и съм сигурна, че ще то намерим.
Varville Baronu orada o sefil Olympeyle oturuyor!
Барон дьо Варвил е там, седи с онази никаквица Олаймп!
Ve annemiz olması gereken şey orada değildi.
И нещото, което трябваше да бъде майка ни, не беше там.
Senin orada ölmene izin verebilirdim ama vermedim değil mi?
Можех да те оставя да умреш горе, но не го направих?
İskelenin orada uyuşturucu satışı basılmış gibi bir şey ayarlayacağım.
Долу на пристанището… Ще направя да изглежда като"сговнясване" на наркосделка.
Orada bir şeyler oluyor,… ama annem ne olduğunu söylemiyor.
Навън става нещо, но майка ми не ми казва какво е.
Patience Teyzem orada.
леля ми Пейшънс е там.
Sabah ofisine gittim ama orada yoktu.
Ходих до офиса й тази сутрин, но не беше там.
Eminim şimdi orada dikilmiş bizi izliyordur.
Аз знам че той седи горе сега, гледайки надолу към нас.
Резултати: 45049, Време: 0.0813

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български