Примери за използване на Oturduğun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bayan, oturduğun yere döner misin.
Oturduğun yere bak.
Üstüne oturduğun zaman tüm tuvaletin hareket ettiğinin farkındasın değil mi?
Haydi tatlım, oturduğun yere otur bakalım.
Kim bilir oturduğun yerden ne düşündün.
Oturduğun yerde oturup,
Aslında, en son oturduğun yer oradaydı, yani.
Tahta oturduğun zaman, senin krallara layık şeylerini görebiliyorduk.
Haydi, oturduğun yerde nara atamazsın.
Uzun yıllardır bankta oturduğun içindir.
Bana güzel gözüktü. Ne de olsa üzerine oturduğun bir şey sonuçta.
Birkaç tanesi tam da senin oturduğun yerde oturuyor.
Oturduğun yere bir başkasını oturtacak. .
Nerede oturduğun önemli değil.
Oturduğun şey benim malım.
Oturduğun yer iyi mi?
O uçak sen kokpite oturduğun anda ölüme mahkum olmuştu.
Üzerine oturduğun en dürüst yüzü görmüyor musun?
Şu anda tam senin oturduğun yerde otururdu.
Tam da oturduğun yerde.