Примери за използване на Park etmek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tam orada park etmek biraz cesaret ister.
Çünkü bizimle kaldırım arasına park etmek isteyen araba olursa buraya girebilir.
Oraya park etmek istemezsin, Hank.
Ben nereye park etmek istediğimi biliyorum.
Bir Hintli olarak park etmek suç mu?
Buraya park etmek çok pahalı.
Arabaları park etmek için saatine 25 dolar veriyorlar, artı bahşişler.
Kampusta park etmek yasak.
Ferrariyi kendim park etmek zorunda kaldım.
Park etmek için köprüye yakın bir yer bulduk.
Arabayı park etmek için bir yer.
Buraya park etmek yasaktır.
Park etmek için neredeyse Coloradoya gidiyordum.
Park etmek için bir yer bulsan iyi olur Loudon!
Park etmek için yer yok.
Arabanı garajıma park etmek istiyorsun?
Araba park etmek için yeni bir 3D oyun.
Park etmek için çok kolay.
Park etmek için çok kolay.
Onun garajına arabamı park etmek isterdim.