Примери за използване на Polise gidip на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yoksa polise gidip senin bataklık turu işinden bahsetmemi mi tercih edersin?
Ama en kısa zamanda polise gidip hikâyemi desteklemen gerekiyor Paige.
Ona eve dönmesini söylemelisin sonra polise gidip olayı çözeceğiz.
Babam da beni eve getirdi sonrasında da polise gidip kayıp olduğunu bildirdi.
Ne diye polise gidip istediğini anlatmıyorsun?
Sonra polise gidip dediler ki'' Roma tren istasyonunda anlamsız biçimde homurdanarak etrafta dolaşanlar var. Bu kayıp ruhlulardan birini bize getirir misiniz?
Peki ya içimizden biri bizi satarsa polise gidip daha az cezayla yırtmaya çalışırsa?
Nate de polise gidip olanları anlatmak mı ne istiyordu öyle bir şey Cameronun da gözü döndü falan.
Ve eğer Kim polise gidip onun metamfamine ürettiğini söyleseydi bu kez o kadar kolay yırtamazdı.
Bakın, her sene polise gidip ellerinde yeni bir ipucu olup olmadığını soruyorum ama şu ana kadar hiçbir şey çıkmadı.
Polise gidip beni gördüğünüzü
Polise gidip,'' Selam ahbap, kazara bir İngiliz hatunu bıçakladım'' dersin artık.
Dün gece polise gidip cemaatten parayı çalanın Robert olduğunu söylemek zorunda kaldım.
Eğer tekrar beraber olmazsak… polise gidip benim yaptığımı söylemekle tehdit etti.
Polise gidip olanları anlatmak istedim
Bu işi mahvetmeden önce, polise gidip bodrumda esrar tarlan… olduğunu söyleyebileceğimi unutma.
Gerisini aranızda paylaşabilirsiniz yoksa polise gidip Borden kardeşlerin bodrumunda bulduğum ölü bebeği anlatırım.
Payıma düşeni istiyorum yoksa polise gidip Borden kardeşlerin bodrumunda bulduğum ölü bebeği anlatırım.
bu yüzden yarın polise gidip her şeyi anlatacağız.
pazartesi sabahı polise gidip onlara her şeyi anlatacağım.