Примери за използване на Postu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yaşıyorum, postu kurtarmak için Elimde kalan tek şey o.
Sana bir aslan postu alabilirim.
Siktir et. Ona Postu verelim, her şey kapanır.
Yaşıyorum, postu kurtarmak için Elimde kalan tek şey o.
Bu bir kutup ayısı postu.
Geri gelip sana bir aslan postu getirecek.
Şey… yapay… sahte koyun postu.
Hayır, Postu okumadım.
Postu, bana postu verin.
Sonraki postu kim yapacak?
Olaganustu ol!-- Yunan kahramanlari gibi, Argonauts ile denizi asan ve Altın postu getiren Jason gibi.
Amazonun kurucusu Jeff Bezos, ABDnin bilinen gazetelerinden The Washington Postu 250 milyon dolar nakit karşılığında satın aldı.
Yüzyılda, şapkacıların şapka kenarlarındaki postu düzleştirmek için cıva kullandığını biliyor muydun?
Göçmenlerin çiti üzerinde bizim damgamızı taşıyan postu gördüğümde, çiftçiyi haklamak için tüfeğimi ona doğrultmuştum.
Bana kaplan postu veren imparator ile evlenmek istiyordu ama o postu bana verdiğinden dolayı.
Hatırlıyor musun, kütüklerin arasına kırmızı ampül koyardık.- Bunun da ayı postu olduğunu hayal ederdik.
Ancak biyopoşetlerden dört hafta sonra kuzuların akciğerleri ve postu gelişti ve en önemlisi ise dış dünyada kendi başlarına hayatta kalabilecek duruma geldiler.
Hayvan postu giyen, mızraklı yarı çıplak deli kadınlardan ders mi alacağım?
The Denver Postu The New York Timesı ve The Chicago Tribuneü The Atlanta Journalı ve The L.A. Timesı almak hiç gücüme gitmezdi.
Howard Postun serveti, 3 milyar Dolar civarında, Sam. -Ne? -Adam bir mucit.