Примери за използване на Ruhen на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Anlaman gereken şu Anjana ve Sanjana birbirlerine sadece fiziksel değil, ruhen de bağlıydı.
Yüce Tanrım… Bizi ruhen ve bedenen bir arada tutan… bu yiyecekler için sana şükran duyuyoruz.
biz de ruhen orada oluruz. Yenirken?
Onun kardeşi de benim kız kardeşimle birlikle ama kız kardeşim onu ruhen değil fiziksel olarak seviyor.
Bugün, Alman halkı ruhen ve manevi olarak hazır… Genel çalışma hizmetlerindeki yükümlülüklerini sahiplenmeye.
Azazel, yer altının hakimi kendimizi bedenen ve ruhen sana adıyoruz,
Hepiniz tanık olun, bu kadın karşımıza hem bedenen hem de ruhen saf olarak çıktı.
Sadece arkadaş olarak güvendiğin biri değil ruhen de bağlı olduğun biri olmalı.
Pekala, Braylin Kolejinde öğretmenlik yapmaya gittiğimde, ruhen, Zabriskie Noktasındaydım.
Ziva ve Tony için endişelenmektense bir nevi onlarla ruhen birlikte olmaya karar verdim.
Haftalar boyunca senden en ufak bir ize rastlamayınca bağışla beni, ama seni ruhen toprağa verdim.
Yay erkeğiyle evlenen bir kadının, bu erkeğin evli de olsa bekar da olsa, ruhen hep bekar olacağını aklından çıkarmaması gerekir.
zihnen ve ruhen birleşmesiyle varlıkta ve yoklukta birbirlerine destek olmaları
Ruhen öyle ama.
Ama bence ruhen.
Çocuk çifti ruhen yakınlaştırıyor.
Şimdi maalesef sadece ruhen öyleler.
Üzgünüm, ama ruhen bunu yapamazdın.
Yoksa çocuk ruhen serbest kalır.
Çünkü insanın ruhen buna hazırlanması gerekiyordu.