GEISTIG - Turkce'ya çeviri

• ruhsal
• akıl
• zihnen
• ruhen
• zihinsel
• manevi
• akli
• mental
• ruhani
• aklı
• zihin

Geistig Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Um geistig zu gesunden, muss man als Erstes zugeben, dass man krank ist.
Buraya kapattılar. Akıl sağlığının ilk adımı hasta olduğunuzu kabul etmektir.

Geistig und intellektuell ist ein problem, das die menschen auf ihre innere welt beschränkt.
Mental ve düşünsel olarak insanları kendi iç dünyasına sıkıştıran bir problem.

In einer Zeit des Krieges, muss der Präsident körperlich und geistig stark sein um unser Land zu beschützen.
Savaş sırasında Başkan, bedenen ve zihnen, bu ülkeyi savunabilecek kadar güçlü olmalıdır.

Eine einzige Betrachtung Swedenborgs wird Ihnen wunderbar schnell den Unterschied zwischen natürlich und geistig erklären.
Swedenborgun bir düşüncesi doğal ile manevi arasındaki farkı size mükemmel biçimde açıklayacaktır.

Die Männer waren für Entscheidungen verantwortlich, die für die Jagd betraf, Krieg und geistig/ Gesundheitsfragen.
Erkekler avcılık, savaş ve ruhsal/ sağlık sorunları için geçerliydi kararlardan sorumlu idi.

Meint ihr etwa, dass jene Menschen, die einen so leidvollen Tod fanden, körperlich und geistig umkamen?
Tufanda acılı bir ölüme gitmiş olan o insanların fiziksel ve ruhen öldüğünü mü sanıyorsunuz?

Der einzige Zeuge, den wir haben, ist also geistig instabil?
Elimizdeki tek tanığın akli dengesi yerinde olmayabilir öyle mi?

Aber geistig warst du wie ein Da Vinci im Batikhemd.
Ama zihinsel açıdan renkli tişörtler giyen da Vinci gibiydin.

Geistig zu entkommen.
Ruhani kaçmak.

Ein Mensch ist entweder geistig gesund oder nicht.
İnsanların akıl sağlığı yerindedir ya da değildir.

Die sich körperlich und geistig unterstützen wollen.
Bedensel ve ruhsal destek almak isteyenler.

Gründe, warum Menschen, die viel weint stark geistig.
Çok Ağlayan İnsanların Zihnen Güçlü Olmalarının 5 Sebebi.

Auch geistig Behinderte haben Rechte.
Mental engellilerin de hakları vardır.

Ich machte mich selbständig, weil ich mich sowohl finanziell als auch geistig fühlte.
Kendi şirketime başladım çünkü hem maddi hem de manevi olarak kendimi hazır hissettim.

Miriam erklärt:„Wir kommen beide aus geistig starken Familien.
Miriam şöyle cevap veriyor:“ İkimiz de ruhen güçlü ailelerden geliyoruz.

Ich fühle mich topfit, körperlich und geistig.
Fiziksel ve zihinsel olarak uçabilir gibi hissediyorum.

Das Kuchenessen verkündete den Beginn einer der geistig produktivsten Perioden meines Lebens.
Pasta yeme hayatımın en ruhani üretken dönemlerinden birinin başlangıcını haber verdi.

Dass ich geistig labil bin,
Akli dengesi olmayan,

Es sagt auch nicht, dass er geistig gesund sei.
Ama onun da zihnen sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.

Andre versuchen anderen geistig zu helfen.
Başkalarına ruhsal yardımda bulunmaya çalışırlar.