Примери за използване на Sabahı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Rachel düğün sabahı kapıma geldi ve ağaçların arasında çıplak yüzmeye götürdü beni.
Salı sabahı sermiştim dün rondo aşamasına geldi.
Perşembe sabahı, 09.23te.
Neden sabahı beklemedin?
Bir pazar sabahı, beni ve karısını yatakta yakaladı.
Pazartesi sabahı toplantısı var.
Onların cumartesi sabahı çizgi filmleri bu.
Cuma sabahı otelde bir adam seni bekliyor olacak.
Bütün sabahı boşalttım.
Bu harika sabahı kim satın alacak.
Sabahı heyecanla bekliyordu artık.
Böylece Noel sabahı olduğunda benim yolculuğum sona erdi.
Düğün sabahı Daisy bir mektup aldı.
Ve 12 Eylül sabahı bunların hepsi yok oldu.
Noel sabahı, uyanıyorsun, heyecanlısın. Çatıda ren geyiğini duydun.
O zaman sabahı beklememiz gerekir.
İnme sabahı, sol gözümün arkasında zonklayan bir sancıyla uyandım.
Cinayet sabahı Camden Townda görülmüşsünüz.
Hangi gelin düğün sabahı çalışır acaba?
Noel sabahı hediyesini açtığında oyuncak yerine elbise bulan her çocuk için.