Примери за използване на Saklanarak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Belki de kalan ömrümüzü burada saklanarak geçireceğiz.
Küçük korkak bir tavşan gibi çalılıklarda saklanarak.
Bir yerden bir yere kaçarak, saklanarak hükümetin anlaşmasını umarak.
Burada saklanarak ve aya bakarak dileklerinin gerçekleşmesini eski halini istiyorsun.
Onun gibi yaşa- zincirlenerek saklanarak.
Yılımı saklanarak geçirdim. Ne düşüneceğinizden korkarak.
Bu kaçarak ve saklanarak daha fazla sürmez.
Hayatımı saklanarak yaşıyorum.
Karanlıkta saklanarak ne yapıyorsun?
Suikastçı burada saklanarak Bay Grayyi atlatmaya çalıştı.
İkincisi orkestra'' Hokey Pokey'' i çalarken davulcunun arkasına saklanarak.
zamanımızı inşaat şantiyelerinde saklanarak geçiriyoruz.
Ben de bu yüzden balinayı yakalamak istiyorum. Saklanarak yaşamak istemiyorum.
Bir lider asla saklanarak saygı göremez.
Peki, ne yapmalıyız? Hayatımızın geri kalanında evde saklanarak mı geçirelim?
Ömrümün her gününü Resdenden saklanarak geçiremem.
Tüm hayatımızı kaçarak ve saklanarak geçirdik.
Sen ve senin kocan yüzünden on yıldır saklanarak yaşamak zorunda kaldım.
Onların arkasına saklanarak kendini haklı gösteremez.
Yılın geri kalan kısmını ayı Beatriceden saklanarak geçiremeyeceğimi biliyordum bu yüzden yemek tepsimle kafamın kesilmesi anlamına bile gelse, kararlı olmalıydım.