Примери за използване на Salman на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Suudi Arabistanın güçlü veliaht prens vekili Muhammed Bin Salman, Trump ile geçen ay yaptığı görüşmüş, üst düzey bir
Saldıracak. Bana güven.
Sonra da Spar ona saldırır ve onu bu servis girişine çeker.
Bir kadına saldırıp silahını ateşledi.
Beni sal seni zengin edeyim.
Büyük Amiral, doğu kapısına saldıran küçük bir asi grubu var.
Simeon bütün zaman çizgisine saldırıyor. Her yerde aynı anda ölüyor.
Bana saldıran adam daha uzundu
Kim saldı seni?
Tüm ana organlara saldırıp aynı anda kanamalarını sağlıyor.
Bana saldırıp sirki soydu!
Atları sal!
Kuzey Amerika İmparatorluğu bize saldırırsa bizim de kendimizi savunmamız gerekir.
Sal Maggio toplumun saygın üyelerinden biriydi.
Saldıran ne?
Eğer saldırırsa?
Aileme saldıran adamın neyi neden yaptığını izah etmemi mi bekliyorsunuz?
Arkadan saldıran ve sarmısak kokan biri hiç edemez.
Salsa” terimi New Yorkda doğdu fakat dansı değil.
Ayı saldırır ve yükselir.