Примери за използване на Sessiz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
En önemli nokta, bebeğinizi sessiz bir ortamda bırakmamanızdır.
Bunu çok sessiz ve çabuk bir şekilde yapın.
Sessiz Tanık.
Sessiz film olması.
Sessiz ve Ekonomik Çalışır.
Sessiz bir hafta sonu planlıyordum.
Onun için de sessiz kalıp, onu kendi başına bıraktınız.
Cliffe yaptığımız hakkında sessiz mi kalacaksın?
Eve geldim. Bu sessiz, dostum.
Kurbanın kendisini vururken sessiz olmanın yollarını arayacağını sanmam.
Sessiz Çığlık, Buto Dansçısı Tokyo, JAPONYA.
Mudo, sessiz mi demek?
Vücudum soğuk, sessiz bir zindan gibi.
Pekâlâ, sessiz çalışma vakti.
Küçük, sessiz, insan yaşamı.
Avukat tutma ve sessiz kalma hakkına sahipsin.
sadece sessiz olacaksınız.
Hem sessiz hem de gizli bir iletişim şekli.
Ben de sessiz kaldım tabii.
Gece sessiz.