Примери за използване на Seviyede на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Wilson, 50. seviyede yangın olduğunu söyledi.
Уилсън каза, че имало пожар на ниво 50.Şey, Ajan May yedinci seviyede.
Е, агента може да е на ниво 7.Eğitim kalitesi de çok iyi seviyede.
Binbaşı Carter, 28. seviyede güvenlik aşıldı.
Майор Картър, сигурността на ниво 28 е пробита.Güneş ufukta, ve ulaşabileceği son seviyede.
Yürürken omuzları kulakları ile aynı seviyede.
Когато се движи, раменете му са на равнището Çalışman hiç de beklediğim seviyede değil.
Работата ти, не е на нивото, което очаквах.Bakıcı robot, kabul edilemez seviyede üzüntü kaydetti.
Бавачка-Бота регистрира неприемливо високи нива на тъга.Biz de mesleki eğitim hâlâ istediğimiz seviyede değil.
Масово образованието не е на нивото, Analistler ülkenin cari hesap açığını tehlikeli seviyede yüksek kabul ediyorlar.
Анализаторите смятат, че дефицитът по текущата сметка на страната е опасно висок.Cevap: Bu hangi seviyede olduğuna bağlıdır.
Отговор: Зависи от нивото, на което се намира човекът.Hastalık 430 bin hastada ileri seviyede.
Evet ama onlar bir Harvard değil yani onlar düşük seviyede.
Да, но те не са Харвард, което означава, че са второразрядни.Arkadaşlar zaten benden düşük seviyede.
Те още не са на нивото ми.Bu çalışmalar nasıl gidiyor ve şu an hangi seviyede?
Как се развиват те и на какъв етап са?Henry viski şişesini araştırdı ve zehirleyici seviyede Alprazolam buldu.
Хенри анализира бутилката от уиски. Нивата алпразолам са смъртоносни.Kutuplardaki buz miktarı en düşük seviyede.
Bu yüzden beklentiler üst seviyede.
Заради това очакванията се покачват.Adrenalin, tehlikeli seviyede.
Адреналинът му е на макс.En azından olması gereken seviyede değil.
Поне не в степента, която беше.
