LEVEL in Turkish translation

• düzey
• derece
• level
• dümdüz
• seviyesi
• seviye
• düzeyi
• katta
• kat
• kademe

Examples of using Level in English and their translations into Turkish

The lone and level sands stretch.
Yalnız ve dümdüz kumlar uzanıyor.

As you probably know, I have taken control of the Level Hotel, Los Angeles.
Los Angelestaki Level Hoteli ele geçirdim. Bildiğiniz gibi.

Boudalan now controls level e and f.
Boudalan şu anda Kat E ve Fyi kontrol ediyor.

Level"C", chest pains,
Kademe Cde göğüs ağrısı,

Ascending Express to Level 4, Sad Zi Tali leaving at 8:21 a. m.
Yükselen Ekspres 4. katta, Sad Zi Tali sabah 8:21 ayrılıyor.

Attention, all Inferno staff… report to the main entrance, Level One, immediately.
Tüm inferno ahalisi Dikkat. Birinci kat ana girişe Hemen.

He can't talk because his voice could level a city.
Konuşamıyor çünkü sesi bir şehri dümdüz edebilir.

After we get out of the public areas of the terminal, we work on level two.
Terminalin kamu alanlarından çıktıktan sonra,… kademe iki üzerinde çalışacağız.

The term above sea level generally refers to above mean sea level AMSL.
Ortalama deniz seviyesi, uluslararası şekilde MSL( mean sea level) kısaltması ile gösterilir.

The Surveillance Bureau has requested we stop at Level 99 to board four passengers.
Gözetim bürosu 99. katta durup 4 yolcu almamızı rica ediyor.

Air Force is gonna level this area in 40 minutes.
Hava Kuvvetleri 40 dk. sonra burayı dümdüz edecek.

east pier, level four.
Doğu rıhtımı, kat 4.

Mostly low level tech and security types, with the exception of that one.
Şu istisna dışında çoğunlukla alt kademe teknisyen ve güvenlik elemanları.

For the Oswald State Correctional Facility, level four.- Oz, the name on the street.
Oswald Devlet Islah Tesisi, Dördüncü Derece. Sokaklarda söylenen ismiyle Oz.

It goes from the top ofthe ship down to level one.
Geminin en üstünden Kat 1e iner.

Why aren't you with your people on level 5?
Sen neden halkınla birlikte beşinci katta değilsin?

But when the promise of my Lord comes to pass, He will level it to dust.
Rabbimin vaadi geldiği vakit de onu dümdüz yapacaktır.

I want at least a level three job in the Authority.
Yönetimde en azından üçüncü kademe bir görev istiyorum.

They promise me that Talla's being held here, at Upper Level 4.
Tallanın üst 4. katta tutulduğuna yemin ettiler.

Then a concussive air blast will level a 45-mile circle after that.
Sonrasında ise sarsıcı bir hava patlaması 70 km çevredeki her şeyi dümdüz edecek.