Примери за използване на Sonucun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir İngiliz evindeki küçük bir misafirperverlik sonucun farklı olmasını sağlayabilir.
Her sonucun mümkün olabileceğini.
Sonucun pencere başlığında gösterilip gösterilmeyeceği.
Sonucun pencere başlığında gösterimi.
Sonucun aerodinamik olduğu pek söylenemez,
Sonucun yarısına ulaşmak bile iki kat enerji harcamamı gerektiriyordu.
Dolayısıyla bu sonucun bu şekilde gerçekleşmesi bir sürpriz değil.
Bilirler sonucun ne çıkacağını.
Bu küçük kesecikler sonucun pozitif olduğunu gösteriyor.
Sonucun yıkıcı olduğunu biliyorum.
Sonucun, hayatımı değiştirebileceğini düşünüyordum.
Her sonucun bir sebebe ihtiyacı var.
Kimse bilemez, hiç kimse bilemez senin için hangi sonucun daha iyi olduğunu.
gelip bana sonucun ne olduğunu söylemiyorsun?
Bu arada Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa, sonucun bölgeyi'' Avrupa-Atlantik entegrasyonu yolunda daha özgür,
Sonucun ülkelerinin AB üyelik hedeflerini etkilemesini beklemediklerini vurgulamakla birlikte yetkililer,
Bilinçaltı olarak sonucun ne olacağını biliyordunuz ve şüpheleriniz içe süzüldüğünde bu size güç verdi.
Kosovada yerel seçim düzenlemenin, sonucun oradaki Sırp kurumlarını zayıflatmaması halinde sorun olmayacağını savunuyor.
mevcut durum ve sonucun her iki ülke için de ne anlama geleceği hakkında konuştu.
Ceku, nihai sonucun bağımsızlık olacağını vurguladı ve önlerindeki dönemin hazırlanmak için kullanılması gerektiğini söyledi.