Примери за използване на Sorununu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hankin sorununu.
Para sorununu tartismadik.
Bir dahaki sefere benim bedenime gir ve kendi sorununu kendin hallet.
Wade Crockerın aile sorununu tetiklemeye çalışıyorsun.
Mandalina sorununu çözdün mü?
Tatlım, genç bir erkeğin sorununu çözeceğini sanmam.
Salgın, birinin sorununu aktifleştirmiş olmalı.
Nişanlanmamanız, sadakat sorununu onun evinde kalmanız, kontrol sorununu gösteriyor.
Şu Nicole ve karadelik sorununu çözmeye çalıştığını biliyorum.
Hayatta olan koşuşturmayan, herkesin sorununu çözmeyen bir baba.
O kadar ilerlemeye rağmen, şu Moskvitchlerin sorununu çözemedik.
Aynı zamanda fazla kiloya sahip olmak birçok sağlık sorununu da beraberinde getirir.
Bu anayasa değişikliği halkın hiçbir sorununu çözmeyecektir.
Bu bir süre için para sorununu halleder.
Sanal gerçeklik sorununu çözdük.
Bulanıklık ya da kontrast sorununu önleyecektir.
Yerel ASIC sorununu kılavuza danışmadan çözebilirim, eğer demek istediğin buysa.
Sorununu bulalım çocuğum, olur mu?
Hani Kıbrıs sorununu 3 ayda çözecekti?
AB çöp sorununu nasıl çözdü?