Примери за използване на Suçlunun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Suçlunun elinde kalaşnikof vardı.
Asıl suçlunun oğlu değil de kendisinin olduğunu söylemeye gideceğini duydum.
Sonunda, suçlunun değil de kurbanın ebeveyni biziz.
Ayrıca suçlunun biz olduğunu sanmıyorum.
Baba, suçlunun sevgilisi adamın önceden ikaz edildiğini söylüyor.
Suçlunun tam da hayal ettiği gibi bir otel.
Suçlunun kaçmasına yardım ettiler.
Giysiler üzerinde bulunan alüminyumun suçlunun arabasından geldiğine dair neredeyse eminmiş yazıyor.
Ayrıca suçlunun davranış şekillerini zor yoldan öğrendim.
Ortaçağ İskoçyasında suçlunun kolları ve bacaklarını bükülmüş iki fidana bağlarlarmış.
Erkek suçlunun şu kişi olduğuna inanıyoruz.
Suçlunun adi makoto tsuchiya.
Ölü, suçlunun rüyalarını işgal edebilir.
Yerdeki ayak izinden suçlunun kim olduğu bulundu.
Suçlunun kellesini getir, ben de sana ödül olarak vereyim.
Suçlunun talimatlarına uymaya zorlandım.
Çoktan suçlunun yüzünü gördün.
Suçlunun eşkalini çıkardılar.
Bu suçlunun amacı ne?
Suçlunun kimliği doğrulandı.