Примери за използване на Sudaki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sudaki tüm çöpleri temizlemeliyiz.
Ve aynı sudaki baloncuklar gibi patlayıp uzaklara gidiyorsun.
Bu, toprak ve sudaki zararlı ürünlere yol açar.
Pekâlâ, sudaki cesedin kimliğini tespit edinceye kadar arama çalışmalarına devam edelim.
Evet, sudaki ördeğin izini bile sürer.
Telekineziyle sudaki kan numarası güzeldi Alex.
Sudaki bir şeylerden korktuğunu söylüyor.
Bu Sudaki Yaşamın, Kötü ve Güzelle karışması gibi.
Derilerinin havadaki ve sudaki oksijeni alabilmelerini sağlıyor, solunum sistemleri.
Sudaki ışıklı yaratıkların bir parçası.
Kaynar sudaki kurbağa hikâyesini bilir misin?
Sudaki Dumanı'' çalıyorum.
Sudaki yansımalar onu çekiyor olabilir.
Sudaki ışık yansıması insanın güzellik kavramıyla eş kabul edilmiş.
Oksijenin sudaki çözünürlüü basınç ve sıcaklıkla deimektedir.
Göz yüzeyiniz sudaki bir dalga gibi… donmuş.
Sudaki Sağlığı Doktora.
Balık tutmak, sal, sudaki güneş ışıkları.
Ağızına oturuyor ve sudaki oksijeni emiyor.
Aynı yavaş yavaş kaynayan sudaki kurbağa gibi.