Примери за използване на Tekil на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İkincisi de, hayatta kalma olasılığı tekil bakterilerin ikinci maruziyet sırasında bulundukları hücre çevrimi konumlarına bağlı oluyor.
Her birimizin tekil, essiz bir ruhu varsa… bütün bu insanlar nereden geldi?
Onu unutamayız. Ben bunu, ülkenin tarihindeki en büyük tekil harcama olarak tanımladım.
( Kahkahalar) Biz şu anda onun hayal edebileceğinden çok daha fazla tekil vatandaşın izlendiğini görüyoruz.
Koklar veya koksi( tekil- kokus,
Bunun sebebi, çevredeki hücrelerin boş olduğunu varsayarsak SSDlerin veriyi sayfa seviyesinde okurken( yani NAND bellek şebekesindeki tekil sıralardan) ve sayfa seviyesinde yazabilirken,
analizlerine baktığınızda orada bulduğunuz, ki bu çok ilginç, birinci tekil şahıs kullanımıdır-.
Çin ve Hindistan gibi Dünya nüfusunun% 38ini barındıran ülkelerin, ve Endonezya, Brezilya gibi diğerlerinin sahneye çıkması, son 200 yıldaki demokratikleşmeye yönelik en önemli tekil harekettir.
Toplam 94 sanık aleyhinde açılan diğer bir 54 tekil veya grup davasında son safhaya varıldı
maddenin bu tekil ve merkezi vahası dışında bir yerleşim olmadığı sonucuna varacaklar-- işte bu, kozmosun tamamıyla yanlış olduğunu bildiğimiz bir tablosu.
Onun tekil karakter ikili doğasını dönüşümlü olarak kendini savunamayan,
yer aldığı dokuz konsorsiyum ve tekil firma teklif verecek.
ki bu çok ilginç, birinci tekil şahıs kullanımıdır-'' ben,'''' bana,'''' benim,'' vardır'' biz'' ve'' bize'' değil- ve mektuplarda umutsuzluktan çok onların gerçekten yalnız oldukları vardır.
Paparazzonun paparazzinin tekili olduğunu biliyor musun?
Bir tekillik yaratabiliriz.
Tekillikten hiçbir şey çıkamaz.
Bir çıplak tekillik* görmüşsün.
Tekilliğe patlayıcıyı nasıl götüreceğiz?
Tekilliğe yaklaşıyoruz.
Kendi gerçekliğine tekillik açma girişiminde bulunmuş, ama başaramamış.