Примери за използване на Teslim etmek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Aslında çörekleri teslim etmek için gelmiştik. Traivor isimli kişiyi arıyoruz.
Ние сме тук, за да доставим кексчетата и търсим Трейвър.Silahı çalıp, Bay Deane teslim etmek için 48 saatiniz var.
Давам ви 48 часа и нито минута повече, за да ми доставите това оръжие.Ye Fethullah Güleni Türk hükümetine teslim etmek için 15 milyon dolar ödenecekti.
Долара, за да предадат Гюлен на турското правителство.Herkes silahını teslim etmek zorunda sanıyordum.
Мислих, че всички трябва да си предадат оръжията.Çünkü gençlere teslim etmek istemiyorlar.
И не желаят да я предадат на собствиниците.Annenizin katilini adalete teslim etmek için mi?
Да изправим убиеца намайкаВи предсъд?Oksijen teslim etmek gerekir.
Трябва да доставя кислород.Siparişleri zamanında teslim etmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Ние правим всичко възможно, за да доставим поръчките навреме.Çünkü Sergioyu teslim etmek için oradaydık.
Защото бяхме там, за да предадем Серджио.Kalpten samimiysen iradeni Tanrıya teslim etmek için geç değil.
Pencereyi teslim etmek için otuz dakikan var.
Dr. Bashir ve şef OBrienı teslim etmek için bir dakikanız var.
Имате минута за да предадете д-р Башир и началник О'Брайън.Bunu şahsen teslim etmek istedim.
Исках да доставя това лично.Parayı teslim etmek zorundasınız ama biz de orada olmak zorundayız.
Вие ще му предадете парите, но и ние Onu adalete teslim etmek bizim görevimiz.
Сега задачата ни е да го предадем на правосъдието.Kendi teslim etmek istiyor.
Kulun Christopherı sana teslim etmek.
Предаваме твоя слуга Кристофър.Yarın sabah ilk işimiz, bu bebekleri teslim etmek olacak.
Първото нещо, което ще направим утре, е да доставим тези кукли.Tek yapmanız gereken aslanı teslim etmek.''.
Всичко което трябва Posta kurallarına uygun her şeyi, teslim etmek zorundalar.
Пощенското правило казва, че ако имат марка, трябва да го доставят.
