Примери за използване на Tutacak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Elinden tutacak bir arkadaşa ihtiyacın var mı?
Kapıyı tutacak birini bulun.
Biliyorsun ki beni tutacak hiç bir şeyin yok.
Seni hayatta tutacak teknolojiye sadece ben sahibim.
Ama Katieyi tutacak birine ihtiyacım var.
Duman onu baygın tutacak, böylece vücudu doğal olarak iyileşecek.
Baban tutacak seni, cunki annenin kafeine ihtiyaci var.
Sözünü tutacak ve bu adamlara artış yapacaktır.
Temiz tutacak mısın?
Sizi burada tutacak kanıtım yok.
Böyle yerler insanı içeride tutacak şekilde tasarlanmıştır, dışarıda değil.
Beni burada tutacak bir şey yok.
Tutacak'' demekle neyi kastetti?
Bizi burada tutacak ne var?
Tutacak kadar tehlikeli değil miydi?
Ne yapayım, elini tutacak hizmetçi mi tutayım?
Ordu, askerleri günlerce ayakta tutacak bir şey istedi ama başarısız oldu.
Beni tutacak hiçbir şey yok.
Seni burada tutacak bir şey kalmadı.
Tutacak yok mu?