TUTACAKSIN - превод на Български

дръж
tut
tutun
sıkı tut
dayan
hakla
tutacaksın
tutarsan
davran
sakla
sen tut
ще наемеш
tutacaksın
ще задържим
tutacağız
elimizde tutacağız
tutuyoruz
saklayacağız
държиш
tutuyorsun
tuttuğun
elinde
davranıyorsun
saklıyorsun
tutarsın
önemsediğini
eri
mı tutuyorsun
tutacaksın
ще си
olacaksın
olacağını
kalacaksın
sen olacaksın
mı olacaksın
mi olacaksın
bir olacaksın
mi alacaksın
olursun
gider

Примери за използване на Tutacaksın на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Onları nasıl dışarıda tutacaksın?
Е, как ги държат навън?
Not tutacaksın ve diplomasinin nasıl işlediğini göreceksin.
Ще взимаш бележки… и ще разбереш как работи дипломацията.
Herhalde ölümümden kendini sorumlu tutacaksın. Bir açıdan bakarsan haklı olursun.
Вероятно се чувстваш отговорен за моята смърт и ако погледнеш от една страна ще имаш право.
Sen tutacaksın, o kazanacak.
Ти блокираш, той печели.
Ve büyüyünce, tutacaksın… Büyük Mühürü.
А когато пораснете, вие ще държите Великия Печат.
Sözünü tutacaksın, değil mi?
Ще удържиш на думата си, нали?
Şu direksiyonu tutacaksın. Sonra seni öldüreceğim.
Ще поемеш волана обратно и когато го направиш, ще те убия.
Ağzını kapalı tutacaksın.
Ще си мълчиш.
Önce sen, Cumhuriyetçine hizmetini sunacaksın sonra beni tutacaksın.
Първо предлагаш услугите си на републиканците, тогава наемаш мен.
Hediyemi daha ne kadar dışarıda tutacaksın?
Докога ще държиш подаръка ми отвън?
Ben düşeceğim ve sen beni tutacaksın!
Аз ще падна, а ти ме хвани.
Bayanının elini tutacaksın.
Ще държиш ръката на дамата.
Benim değil de yüreksiz bir kahpenin tarafını mı tutacaksın cidden?
Наистина ли ще застъпиш за някаква страхлива кучка пред мен?
Sen de çeneni kapalı tutacaksın.
И ти ще си мълчиш.
Bu güç serbest bırakıldığında tüm bu dünyayı avucunun içinde tutacaksın.
И когато тя се освободи, ще държиш този свят в ръцете си.
İsa Simuna, ‹‹Korkma›› dedi, ‹‹Bundan böyle balık yerine insan tutacaksın.››.
И рече Иисус на Симона: не бой се; отсега ще ловиш човеци.
daha sonra tutacaksın.
изхвърляш и задържаш.
Bir soru soracaksın ve elimi tutacaksın.
Задаваш въпрос и ми хващаш ръката.
Sen bacaklarından tutacaksın.
Хванете го за краката.
Kate, bu hafta sonu alabalığı sen tutacaksın.
Кейт, това ще бъде твоят шанс най-накрая да хванеш пъстърва.
Резултати: 100, Време: 0.0845

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български