Примери за използване на Tutarlar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Burada bir sürü yılanbalığı tutarlar.
İnsanların hayatlarını ellerinde tutarlar.
Ama kapıları onlar tutarlar.
Beni burada daha ne kadar tutarlar bilemiyorum.
Ve çölü temiz tutarlar.
Çocuklar, etraflarında gelişen her şeyden kendilerini sorumlu tutarlar.
Çocuk oyuncaklarını, kitaplarını, kıyafetlerini tutarlar.
Bazen şüpheliyi bütün gece tutarlar.
Sahneyi istenilen yerde tutarlar.
Çünkü kemik iliklerini orada tutarlar.
Sizi gece gündüz takip eden dedektifler tutarlar.
İşlerini ön planda tutarlar.
Bundan seni ve aileni sorumlu tutarlar.
Balıkçılar, erkenden kalkar. Balık tutarlar. Balık satarlar.
Bazıları, örneğin buğday bitleri, kanat kapakçıklarını sürekli kapalı tutarlar ve kalkıştan önce işlevsel kanatlarını özel bölmelerinden dışarı çıkarırlar.
Bu tutarlar yapılan hizmetlerin yaklaşık bedeli ile sınırlı olacak
Dürüst olan insanlar uygun dahi olmasa, fikirlerini dahi değiştirseler şeref sözlerini tutarlar.
alt taraftaki hatta tutarlar her düzeltme için kullanma
oğlunun hayatını kurtardığında, seni yakınlarında tutarlar.
Ben bunun ihtiyacı olana gitmesini istiyorum.'' Sanki reklama yatırım yapılmış paranın ihtiyaç sahiplerine hizmet için çarpıcı biçimde büyük tutarlar getirmesi mümkün değilmiş gibi.