Примери за използване на Tuzlu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Daha az tuzlu yemek gibi, az danslı Chiranjeevi filmi gibi.
Haydi ama, tuzlu su.
Güneş ışığı, tuzlu su ve dalgalar, plastikleri daha da küçük parçalara ayırır.
Hayır ciddiyim, tuzlu bir şey, mesela pastırmalı kiş.
Luluya hamile kaldığından beri seni tuzlu fıstık ve soda içerken görmemiştim.
Bu ikisini hatırlamıyorum ama tuzlu şeker ikram ettiler!
Sadece tuzlu bir tat aldım** Seni öptüğümde, dindirmek için gözyaşlarını*.
Tuzlu suyla, kanın aynı şey olduğunu biliyor muydun?
Tuzlu domuz eti
Hey millet, toplarımı gördünüz mü? Büyük, tuzlu ve kahverengiler?
Oysa bebeklere 1 yaşına gelinceye dek tuzlu hiçbir gıoda tattırmamak gerekiyor.
Tuzlu su gümüşü, gümüş sülfüre çevirir
O zaman tuzlu krakerin dilimi yarması ne oluyor?
Tuzlu serserilerden oluşan bir mürettebat vardır.
Tuzlu, tatlı, ekşi,
Çoğu türler tuzculdur( halofittir), tuzlu toprakta büyürler.
Buradaki yiyecekler fazla yağlı, fazla tuzlu ve ucuz kalite et içeriyor.
Ve denizde iki su, tuzlu su ile içme suyu nasıI karışmaz.
Neyse ki tuzlu yemeğinde tam kıvamında olmasa
Şimdi tuzlu su motorları soğuturmuş.