Примери за използване на Umutsuz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Umutsuz önlemlere başvurmak zorunda kaldığınızda… hayatta kalmak için akıllı olmak zorundasınızdır.
Umutsuz bir dünyaya mı?
Ancak durum umutsuz görünüyor.
lanetli yada umutsuz değilse.
Avukatımız bile umutsuz olduğunu söylüyor.
Umutsuz romantikler ve gerçekçiler.
Sen umutsuz bir hayalperestsin.
Ve önceki gece de, kendimizi kaybedecek kadar umutsuz olduğumuzda anlamıştın.
Bazen büsbütün umutsuz ve tamamen karanlıkta kaldığınız zaman.
Anlıyorum, durum sana umutsuz gözüküyor.
Geçmişte gurur duyduğu zamanlardan biri değildi, ama umutsuz zamanlar.
Umutsuz hissetmek nasıldır biliyorum.
Umutsuz bir adamın kaybettiğini birini çaresizce kurtarma gayreti.
Bayan Wolf, davasının ne kadar umutsuz olduğunu anlamak için suç mahalli uzmanlarımıza danışmak ister belki.
Başkentin zavallı ve umutsuz insanlarına değil.
Biz Kuşaklılar umutsuz ve sonu olmayan bir uğraş verip acı çekeriz.
dostlarının esir alınmasıyla birlikte, durum Prens için umutsuz görünüyor.
Ve o kadar umutsuz ve güvensiz ki eninde sonunda onu becerirsin ahbap.
Ve Seela umutsuz bir hareket yapar.