Примери за използване на Verdiğini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gabby bana özel ders verdiğini söyledi.
Weston, Jimmyye kendi yedek takımını verdiğini söylemedi.
Sana Babasının kullanmanız için depoyu verdiğini söyleyecekti.
Mükemmel cevaplar verdiğini yazıyorum Tim.
Acımı dindirmek için onların bana ne verdiğini biliyor musun?
Korelilere iki şişe verdiğini biliyoruz.
Öyleyse Bayan Qahraeinin ona numarayı verdiğini nereden bildin?
Çünkü verdiğini düşündüğün zaman, aslında alıyorsun.
Annenin, onları sana vermemeye karar verdiğini düşündüm.
Ona şunu verdiğini görene dek beni yok edemezsiniz!
Az önce, Japonların nasıl söz verdiğini öğrendim.
Annie Dukeün Pussycat Dollsa ders verdiğini duydum.
Bu bilgileri size verdiğini doğrulayıp, sizi serbest bırakalım.
Ona bir ders verdiğini görebiliyorum, Koç. Ama…- Başlayın.
Ben emirleri sana kimin verdiğini bilmek istiyorum.
Bize yağmur kesene kadar zaman verdiğini söylemiştin.
Kristen, büyükannesinin ölmeden önce ona tarifi verdiğini söyledi.
Erkeklerin seksi liseli rutinin yüzünden sana para verdiğini biliyorsun.
Kimsenin size bir şey verdiğini sanmıyorum, Bay Palmer.
Tutsaklarını idam etmeden önce, onlara iyiliğe dönmeleri için nasıl üç gün verdiğini.