YAKINDAN - превод на Български

отблизо
yakından
bakmaktasınız
внимателно
dikkatli
iyi
yakından
yavaşça
özenle
nazikçe
edin
добре
iyi
tamam
pekâlâ
güzel
peki
evet
hoş
тясно
yakın
dar
küçük
sıkı
sıkışık
çok
близко
yakın
yaklaştın
yakına
изкъсо
hizada
yakından
tasmasını sıkı
kontrol altında
погледнем
baktığımızda
bir göz
bakarsanız
bakacağız
yakından
bakın
bir bakalım
интимно
özel
samimi
kişisel
mahrem
yakından
от упор
yakın mesafeden
kısa mesafeden
yakından

Примери за използване на Yakından на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Belki o kadar yakından değil.
Може би не толкова близко.
Hamlen o değil miydi? Veya arkadaşın Jerrynin yaptığı gibi yakından mı vuracaksın?
Или ще го направиш от упор, като приятелчето си Джери?
Kardeşimin dediğine göre Laguerta Miguel Pradoyu yakından tanıyormuş.
Сестра ми ми каза, че Лагуерта и Мигел Прадо се познават добре.
Bizim ajanlarımız da söz konusu ajanı yakından takip etti.
Нашите хора следят изкъсо тези съмнителни агенти.
Hayır, yakından bak istersen.
Не, ако искаш погледни от близо.
O da onlardan. Beni yakından vurdu.
Простреля ме от упор.
Sonra, ben yarın gece geleceğim, ve sana, seni nasıl yakından tanıdığımı göstereceğim.
Тогава ще дойда утре вечер и ще ти покажа колко добре те познавам.
Oğlum, bu yakından geçti!
Олеле, това беше близко!
Yakından bak, Colin.
Гледай от близо, Колин.
Sanırım sadece 22 kalibrelik bir tabanca idi, Fakat çok yakından ateş edilmişti.
Че е само револвер 22-и калибър, но е било изстрел от упор.
Alice Walker şöyle demişti;'' Oluşturduğunuz şimdiki zamana yakından bakın.
Алис Уолкър е казала:"Погледнете добре настоящето, което изграждате.
Bu, mükemmel birşeyi yakından inceleme fırsatı. Anı yakala.
Това е шанс да изследваш нещо изключително от близо. Улови мига.
futbolumuzu yakından tanıyor.
а аз познавам добре футбола в тази страна.
Büyük ortaklar bizi yakından izliyor.
Старшите съдружници ни гледат от близо.
Bonica, acıyı yakından gördü.
Боника видял болката от близо.
Bu alanlardaki çalışmaları destekliyor ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Нашите сили са на границата и ние следим как се развиват събитията от близо.
Birçok pilot bir MİGi yakından göremez bile.
Някои пилоти цял живот чакат, за да видят МИГ от близо.
Eminim biri Rory diplomayı alırken yakından fotoğrafını çeker.
Сигурна съм, че някой ще снима Рори като взема дипломата от близо.
Shawn, tam olarak bu çıplak herifleri ne kadar yakından inceledin?
Шон, колко точно от близо разгледа тези голи хора?
Miaoyu yakından mı tanıyorsun?
Много ли сте близки с Мяо?
Резултати: 827, Време: 0.089

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български