Примери за използване на Yakından на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Belki o kadar yakından değil.
Hamlen o değil miydi? Veya arkadaşın Jerrynin yaptığı gibi yakından mı vuracaksın?
Kardeşimin dediğine göre Laguerta Miguel Pradoyu yakından tanıyormuş.
Bizim ajanlarımız da söz konusu ajanı yakından takip etti.
Hayır, yakından bak istersen.
O da onlardan. Beni yakından vurdu.
Sonra, ben yarın gece geleceğim, ve sana, seni nasıl yakından tanıdığımı göstereceğim.
Oğlum, bu yakından geçti!
Yakından bak, Colin.
Sanırım sadece 22 kalibrelik bir tabanca idi, Fakat çok yakından ateş edilmişti.
Alice Walker şöyle demişti;'' Oluşturduğunuz şimdiki zamana yakından bakın.
Bu, mükemmel birşeyi yakından inceleme fırsatı. Anı yakala.
futbolumuzu yakından tanıyor.
Büyük ortaklar bizi yakından izliyor.
Bonica, acıyı yakından gördü.
Bu alanlardaki çalışmaları destekliyor ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Birçok pilot bir MİGi yakından göremez bile.
Eminim biri Rory diplomayı alırken yakından fotoğrafını çeker.
Shawn, tam olarak bu çıplak herifleri ne kadar yakından inceledin?
Miaoyu yakından mı tanıyorsun?