Примери за използване на Yerden на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Birinin geçtiği yerden, milyonlarca ruh geçebilir.
Hitler Avustralyalılara yerden ısıtma sistemi satıyor.
İki farklı silah ikisi de aynı yerden ateşlenmiş.
Hemde iyi yerden. Zor bulunanlardan.
Onları Harrison Yerden kendisi yaptı.
Büyükannem de bunu olduğu yerden hissetmiş midir?
Versailles sarayında olduğu gibi yerden ısıtmalı.
Böylece hem paradan hem de yerden tasarruf edersiniz.
Bu da tıpkı benim tramplen üstündeyken yerden hep aynı uzaklıkta olmam gibidir.
üç defa aynı yerden kırdım.
Şu an olduğunuz yerden dolayı mutlu olun.
Üç yerden çatlamış. Bu yüzden iyileşmesi çok zaman aldı.
Tam beni vurduğu yerden.
senin de babanı yerden kazıman lazım.
Hepsi aynı yerden geliyor!
hepsi aynı yerden geldi.
Geldiğim yerden, uzakta olabilineceği kadar uzaktayım!
Bir çocuğun kolunu iki yerden kırmak için bayağı kızmış olmak lazım!
ağaç testereyi koyduğumuz yerden kopacak.
Tamam, sen dönene dek onu yerden uzak tutacağız.