Примери за използване на Yoğunluğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Duygularının yoğunluğu seni korkutuyor.
Nüfus Yoğunluğu: Yüksek.
Гъстота на населението: висока.Nüfus yoğunluğu kilometrekareye 82 kişidir.
Şaşırtıcı biçimde, bu muson yağmurunun yoğunluğu temel olarak suyun varlığına bağlı.
Yoğunluğu asgari seviyeye getirin, doktor.
Minimal интензивност, докторе.Nüfus yoğunluğu; km2 başına 108 kişi.
Гъстота на населението: 108 души на км2.Sülfür yoğunluğu termal ağzın beklediğimizden daha yakında olduğunu gösteriyor.
Şanlıurfa nüfus yoğunluğu 88/km2dir.
Гъстотата на населението е 7, 88 д/km2.Yarıktan gelen dalga yoğunluğu azalıyor.
Интензивността на вълните от разкъсването намалява.Dikkat süresi ve yoğunluğu, her yaşta farklıdır.
Тяхната интензивност и продължителност са различни за всички.Anahtar kelime yoğunluğu| Keyword density.
Гъстота на ключови думиKeyword Density.Havadaki polen yoğunluğu meteorolojik koşullardan da etkilenir.
Концентрацията на полен във въздуха се влияе от метеорологичните условия.Işık kısma ve renk yoğunluğu.
Намален интензитет и яркост на цветовете.Bu İngilteredeki durumdur ve İngilterenin nüfus yoğunluğu.
Това е Обединеното кралство и гъстотата на населението му.yavaş yavaş yoğunluğu arttırmak önemlidir.
се правят бавно и постепенно да се увеличава интензивността им.Eğer yoğunluğu yeterince yüksekse.
Само ако концентрацията е достатъчно висока.Parçacık yoğunluğu oldukça düşük,
Частичната гъстота е доста ниска.Yoğunluğu da o kadar büyüktür.
Ето защо и интензитетът им е толкова голям.Egzersiz sıklığı ve yoğunluğu birçok farklı değişkene bağlıdır.
Тяхната интензивност и ширина зависи от различни лезии.Bu şu anda ekonomideki ekonomik gelişmenin neden olduğu karbon yoğunluğu.
Това е въглеродния интензитет на икономическия растеж на икономиката в момента.
