Примери за използване на Yoktun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Uzun süredir yoktun.
Eve geldim. Sen yoktun.
Çok uzun süredir yoktun.
Son hatırladığım Karen ile ilgili gördüğüm kabuslar hakkında seninle konuşmaya geldiğim fakat sen yoktun.
Bütün gece yoktun.
Elmasla sana uğramıştım ve sen yoktun.
Cenaze töreninde yoktun.
Tüm gece boyunca yoktun.
Sen beş yıldır yoktun.
Otel odasında yoktun!
Hayır, o endişelendi. Sen yoktun.
Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeğinde yoktun.
Uyandım ve sen yoktun.
İki gündür yoktun.
Çok uzun süredir yoktun, Elizabeth.
Zaten bir süredir yoktun. Altı ay daha çalışmayacaksın sadece?
Ama uzun zamandır yoktun, Wendy, ve kızlarla ben gayet iyi gidiyorduk.
Altı yıldır yoktun.
Uzun zamandır yoktun.
Yakınlarımda olmanı istiyordum ama yoktun.